17 Kasım 2012 Cumartesi

Skyfall - Son James Bond ve Daniel Craig



Film hızlı bir girişle ve Türkiye sahneleri ile başlıyor ...
Baştaki aksiyon sahneleri ile müthiş bir film izleyeeceğinizi düşünüyorsunu ... (böyle dememden filmin kötü olduğunu çıkarmayın)
Ve, kahramanımız ceymis bond vuruluyor böylece ölümün arkasına gizlenerek kendini emekliye ayırıyor lakin bir süre sonra dingiltere deki MI6 merkezine saldırı oluyor ve kahramanımız yeniden dönüş yapıyor ...

Saldırılar istihbarat örgütü lideri M i hedef alıyor ...
Bundan sonrasını anlatmıyoruz, tahmin edebileceğiniz gibi Bond Myi koruyor ....
Hızlı bir başlangıç yapan filmimiz MI6 saldırılarından sonra tempo düşürüyor lakin debriyaj pedalı çok hassas yükselen alçalan bir grafik izliyoruz ...
Filmin sonuna gelince depara kalkıp tempoyu yeniden yükselterek finali getiriyoruz ...
Boşa para vermeyeceğiniz güzel tempolu ve aksiyonlu bir film ...

Eğer Bond serisinin sıkı bir takipçisi iseniz filmin sonunda hoş bir sürpriz ile karşılaşacaksınız ...
Aşağıdada Filmin Türkiye setinden bir görüntü görüyoruz, lakin kapalıçarşı damlarında motorsiklet sürmelerine rağmen bir tane kiremit düşmedi bu arada filmi çekenleri gerçekçiliklerinden ötürü kutlamayı bir borç bilirim (!)

16 Kasım 2012 Cuma

Buz ve Ateşin Şarkısı - George R.R. Martin



Son günlerde gündemde olan fantastik kurgu serisi "Buz ve Ateşin Şarkısı" nın 4. bölümünü bitirdim ...

kitapta, daha doğrusu kitaplarda çok geniş bir hayal gücüyle karşı karşıyayız, kanımca bu seri 4-5-6 kısımla kalmaz diğer bir fantastik seri olan Robert Jordan'ın yazdığı "Zaman Çarkı" serisi gibi hayli kalabalık olacağa benzer, çünkü kitabın 4. bölüm/cildi olmasına rağmen hala hikaye dallanıp budaklanmakta, tabi denilenlere göre kitap 7 ciltten sonra bitecekmiş ama ben okuyalım ve seyredip görelim diyorum :) ... (bu arada belirtmem lazım ki ben zaman çarkına henüz yeni başlamış biriyim lakin serinin yazarı Robert Jordan serinin 11. kitabını yazdıktan sonra ölüyor fakat meraklanmayn seri bitmiş değil :))

Neyse efenim sanırım yazımıza ters yönden giriş yaptık affola, konumuz Ersen Martin pardon George Martin ve fantastik destanı "Buz ve Ateşin Şarkısı" (daha önce link verdim arkadaşlar, netekim "dilimiz sürçerse affola tutmasını bilirizde TEKRARI YOK BUNUN), bu arada resimde görüldüğü üzere yazarımız George R.R. Martin ak sakallı nurtopu gibi tatlı bir amcamız, büyücü Merlin yada Gandalfvari sanki yazdığı serideki âliüstat'lara benziyor. Acaba bilerek mi imaj yapmış ne :) ama kanımız ısındı ...

Konuyuda kısaca özetleyelim; yazar iki kıtadan oluşan bir diyar kurgulamış, bu batı diyar ve sur'un ötesi ....
Sur ne? diyeceksiniz :) sur bildiğimiz sur işte bizim topkapı surları gibi ama yükseklik olarak 10 katı falan, uzunluk olarak ise Çin seddi :) ...
Hımmm, batıdiyar 7 kral tarafından yönetiliyor, bu 7 ninde bağlı olduğu tek kral var, yedi krallığın hükümdarı falan ...
Güç yüzükleri  gibi,
        ... hepsine hükmedecek tek yüzük ...
Serimizin ilk kitabı "Taht Oyunları" bu noktadan sonra kitabımızın konusunuda belirliyor. En basit anlatımla surun batı kısmını denetim altına almak üzere yapılan güç mücadeleleri, taht oyunları vsvs ...

Ve;
Son olarak kitabı Türkçeye çevirip yayınlayan Epsilon Yayınevini kitabın kapak seçimi konusunda tebrik ediyorum, diğer fantastik kurgular gibi çizgi romanvari bir kapaktan ziyade sade bir kapak dizaynı seçilmiş, kitapların sırtları ise tek renk böyle olunca benim gibi arşivciler mutlu oluyor :) netekim hepsini yan yana koyunca kitaplığınızda gayet güzel duruyor... (bkz. resim 3)

Birde sitemim var; kitabın orjinal ciltli halini görünce ağlıyorum yahu :( neden Türkiyede meraklıları için ciltli versiyon çıkarmazlar ...