16 Mayıs 2020 Cumartesi


ÖLÜLER EVİNDEN ANILAR

DOSTOYEVSKİ

Bence bu kitaba uzun uzadıya yorum yazmanın pek anlamı yok, kitap herne kadar hikayeleştirilmiş olsada Dostoyevskinin yaşamında bir dönüm noktası olan sibirya sürgünlüğü hakkında anıları ...

Doğrusu kitapta pek akıçılık yok bence beklenmemesi de gerekir dediğim gibi o dönemlerin sibiryasını ve sürgünü anıları olduğu için lakin çok müthiş bir karakter çözümlemeleri ...
Diyebilirim ki bu kitapla Dostoyevskiyi Dostoyevski yapan insana, duygularına vsvs dair çözümlemelerin aşladığı kitap, romanlarını kronolojik sırasıyla okuduğunuzda bunu göremeniz işten değil yazarın budala, yeraltından notlar vesuş ve reza kitaplarını okuduğu için rahatlıkla söylüyorum ...

Sibirya sürgünü ve bu sürgünde yaşadıklarını anlatarak Dostoyevski küllerinden doğan anka kuşu misali dev bir yazar olmuş ve bundan sonra yazdığı bütün kitaplar dünya literatüründe kilometre taşı olmuştur, sürgünden önceki Netoçka Nezvanova, Stepançikovo köyü, Öteki gibi romanları ise saydığın sürgün sonrası kitaplarına hem benzemez hemde dünya literatüründe pek öne çıkmazlar ...

Wunderbar bro 👊namaste çekelim kürekleri kayıkçı, şaha kalkıyoruz !

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Ezilenler - Fyodor DOSTOYEVSKİ




Bu sene kronolojik sırasıyla Dostoyevski külliyatını okuyorum daha doğrusu romanlarını, uzun öykü hikayeler vs işine girsem hepsini okumam mümkün ama zannımca sıkıcı olur çünkü papaz her zaman pilav yermez arada karnıyarık, bulgur, makarna falanda sıkıştırmak lazım o yüzden hedefim sadece romanlarını tabi ki araya başka kitaplarda serpiştirerek okumak …

Kitaba gelince; diyebilirim ki bence yazarın ilk romanından sonra ilk büyük roman denemesi (aslında bundan bir önceki romanı içinde bu niteleme var ama neyse) Dostoyevskinin her romanında olduğu gibi yine insana ve duygularına dair bir kitap, aşk, öfke, çaresizlik, nefret …

İki aşk var …
Biri normal kadın – çocuk erkek …
Öteki, normal erkek – çocuk kadın …
Açıkçası bilemiyorum bu kadar romantizmi, beni seviyor yok onu seviyor bunlar fazla geldi bana birde Alyoşa denen bir zat var yukarıda yazdığım çocuk-erkek enteresan bir adam sizinle 2 saat konuşsa asıl anlatmak istediğini anlayamazsınız ….
Yok birader, bu roman bana hitap etmedi oysa ki ne güzel resimde çekmiştim destan gibi yorum yapacaktım falan feşmekan. Nelli – Vanya hikayesinin sonunu merak ediyorum devam edeyim ben, anlayacağınız gibi kitabın ana karakteri değil böyleyim ben işte Suş ve Reza da da Raskolnikov değil Razumihini ilginç bulmuştum …

Neyse kürekçi çekme şu kürekleri, sinir oldum zaten …


1 Mayıs 2020 Cuma

Stepançikovo Köyü ve Sakinleri - Fyodor DOSTOYEVSKİ



… herif gelene geçene hakaret ediyor. Haydi beni bir kenara bırakın, önüne gelene öğüt, ahlak dersi vermeye kalkışıyor kerata ! “Bilginim, herkesten akıllı olduğum için yalnız beni dinleyin” diye söylenip duruyor. Bilginmiş ! bilgin olunca cahili ezmek mi lazım yani ? o bilgiç diliyle gevezeliğe başladı mı … artık zır zır zır çan çan çan ….

Ahahah bayağı eğlenceli kitap şu stepançiko köyünde paspas satan dükkan (pardon tutamadım) doğrusunu isterseniz stepançiko lafı dilime plesenk oldu tıpkı bir zamanlar Fenerbahçelilerin uzata uzata Rapaiççç demesi gibi 😁

Dostoyevski kitabı sibiryada ki meşhur sürgün döneminde yazmış olmasına rağmen kitap olabildiğine esprili ve neşeli bir kitap…

Anlatıcımız Sergey Aleksandroviç alaylı bir dille roman boyunca General Karısı diye andığı büyükannesinin maiyetiyle birlikte dayısı albay Rostanevin evine yerleşerek ona nasıl hükmedişini anlatır, tabi birde malum dayıyı etkisi altına almış bir şarlatan olan Foma Fomiç var …

Neyse anacım eğlenmek istiyorsan kitabı okuyalım lütfen …
Namaste çekiyoruz kürekleri kayıkçı ! son olarak iyi ki okumuşuz bu kitabı
Eyvallah …