25 Haziran 2020 Perşembe

Yedi Gece - Jorge Luis BORGES




Muhteşem hikayeler ya bir insanın yolculuğa çıkmasıyla ya da bir insanın şehre gelmesiyle başlar der edebiyatın kadim kalemi Tolstoy …
Yolculuk sadece bir noktadan bir noktaya gitmekle mi olur? Bir düşünceden bir diğer düşünceye gitmek ya da bir düşünürden diğer bir düşünüre varmak bir çeşit yolculuk değil midir? Yolculuk sadece olmamalı hele de görme yetisini kaybetmiş biri için sadece yolculuk değil düşünmekte bir yoldur …

7 gece …
Yazar genelde düşsel varlıklar gerçeküstü konular kurgulasa da bu sefer karşımıza o engin bilgisinden damıttığı ve sadece kendisiyle değil edebiyat ve düşün tarihinde ki pek çok kilometre taşına değindiği, onlardan söz aldığı/destek aldığı yedi söyleşi/denemelerle çıkıyor çıkmasına ama kurgu öyle ki herşey gerçek olmasına rağmen yine de sanki düşsel bir metin okuyorsunuz ...
İşte büyülü gerçekçilik …
Aslında bu akım Margueze mal edilir yine de hep derim Marguezden çok önce bu türün öncülüğünü Borges yapıyordu lakin yine de bu türü dünyaya mal eden Marguezdir, sonuçta iki yazar bir okuyucuyu bir nokta da buluşturabilse de Borges ve Marguez birbirinin zıddı gibidir de. Mesela biri tam bir söz cambazıdır 400-500 sayfalık eserlerin yazarıdır öteki ise bu konuda pek bir cimridir bir romancı değil hikayecidir, neyse işin bu kısmını edebiyat araştırmacılarına bırakalım …

Kısacık kitap olmasına rağmen ufuğumuzu genişletecek kitaplardan, Borgesin en çok kafa yorduğu konu olan rüyalar bu kitapta da “illaki pınar sucuk” bab-ında kendini kitaptaki ikinci söyleşi olan karabasanlar da gösteriyor zannımca kitabın en can alıcı ve lezzetli kısmıda o …
Namaste çekiyoruz kürekleri kayıkçı …
Netekim küçük ama dev bir kitap okuduk!

17 Haziran 2020 Çarşamba

Pia Mater - Serkan KARAİSMAİLOĞLU

Bir dönem beyin ve işleyişi ilgimi çekiyordu, açıkçası hala da çeker. O dönem ‘beynimiz, incognito ‘ vsvs bir iki kitap okumuştum kitap piyasasını takip edenler bilir sözünü ettiğim kitaplar uzun süre en çok satanlar listesindeydi fakat beyinin işleyişi ve bunun sonucunda insan davranışlarını istediğim gibi hayatın içinden anlatabilen davranışlarımızı sade bir şekilde sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatan ve akademik olmayan bir kitap bulamamıştım. 

İşte bu kitap benim merakım için çok güzel bir referans oldu, sadece bunun için bile okumaya değer. Serkan Karaismailoğlu hakkında çok araştırma yapmadım ama Hacettepe biyoloji bölümünden mezun bir fizyolog ve sinir bilimci, kitaba gelince ne akademik bir kitap ne de beyinin işleyişini ana konusu yapmış bir kitap aslında tam tersi hafif polisiye tadında bir roman ama olay örgüsünü anlatırken kahramanların hal, hareket ve edimlerini sinirbilimsel olarakta açıklayan bir kitap ….

“nöronlarına sağlık” böyle işte mesela pekçok yazar şöyle bir cümle kurar: karanlıkta bir çıtırtı duydu ve takip edildiğinden şüphelendi …
Yazarımızı kurduğu cümle ise: yere düşmüş ince bir dal parçasının çıkardığı titreşimler karamanımızı kulak tüylerinin hareketlenmesine sebep oldu ve bu titreşimler nöronlarına şu şüpheyi düşürdü, acaba takipmi ediliyordu?

Yabancı macera kitapları okuduğunuzda satıraralarında envai çeşit anekdot, ilginç bilgiler vs vs bulursunuz ya bu kitapta da enfes bilgiler var …

Belki bu anlatım sıkabilir belki de tam tersi hoşunuza gider bence kitap gayet başarılı ve farklı bir kitap ….