4 Nisan 2019 Perşembe

Bütün İsimler - Jose SARAMAGO

Merkez arşivin hizmetinde olarak çalışan falancanın filancası, falanca ve feşmekancanın filan tarihte bu kentte doğmuş kızları geçmiş mevcut ve gelecek yaşamı ile ilgili tüm bilgileri bulmak ve araştırmak için … dur dur dur stoooop !
Amma ve lakin sonuçta yazarın kitabın bilmem kaçıncı sayfasının falan feşmekan satırında yazdığı gibi “Sonunda Don Jose sokağa ulaştığında bacakları titriyor, alnından terler akıyordu, Sinir yumağına döndüm, diye azarladı kendini” iş bu satır da Don Jose yerine beni koymak gerekecek netekim

Nokta virgül demeden uzun uzun katar katar satırlar, tırnak olmadan düz yazı gibi arka arkaya konuşmalar, koşarcasına, yutarcasına, saldıra saldıra okunan metinler işte Saramagonun hem çileden çıkaran ama okudukça eğlendiren, güldüren, bi’ daha bi’ daha uzun ve zahmetli üslubu
Konu aslında o kadar da civcivli değil
Nüfus memurluğunda kitaptaki deyişle merkez kayıt arşivinde 25 yıldır çalışan işinde başarılı sayılan kendince kusurları olan hayli katı ve monoton bir yazıcının günün birinde yani daha da açmak gerekirse bulunduğu bina da yapılan bir kısıtlama sonucu ezber bozarken tesadüfen orta yaşlı bir kadının fişiyle karşılaşarak bu kadını takıntı yapmasını konu alıyor lakin kitap Saramagonun sihirli dokunuşlarıyla hayat buluyor yazar tam bir laf cambazı ve biçem üstadı satır aralarında son kertede taşı gediğine koyuyor 
Mesela Don Josenin gününü anlatırken öyle bir anlatıyor ki alıntılık cümleler, psikolojik tahliller vs işte hikayeyi ilginçleştiriyor ortaya gerçekten keyif verici bir eser çıkıyor. Mesela don josenin bir mevzu yüzünden (ne olduğunu yazmıyorum spoiler olur çünkü) aldığı bir kararı anlatırken araya şöyle bir tahlil sıkıştırıveriyor ki yazmadan duramayacağım;

“ … insanlar, ne kadar belirsiz olsa da kişilikleri ne kadar az olsa da, otoriteleri hakkında o kadar kıskançtırlar ki, son adımı atmadan önce uzun uzun düşündüklerini, lehte ve aleyhte olan yanları ölçüp biçtiklerini, olasılıkları ve alternatifleri tarttıklarını ve yoğun bir zihni çalışma sonucunda nihayet bir karar aldıklarını ima etmeyi tercih ederler. Bu işlerin hiçbir zaman böyle olmadığını söylemek gerek…”

Aslında burada bitmiyor işte böyle, karar almayı iştaha benzetip kişinin iştahı olmadan yemek yemeyeceğini yemek yemek içinde vücudun … öf neyse işte o

Uzun lafın kısası bu yazarın her kitabında sinirleniyorum, gülüyorum, eğleniyorum anlatması zor ama okuduktan sonra gerçekten tat bırakıyor
Anladınız sanırım Dostoyevski ile beraber en sevdiğim yazar bu müstesna kişilik …

Herkese tavsiye edeceğim bir yazar ama belirtmek gerek ki yukarı da anlatmaya çalıştığım nedenlerden ötürü bu yazarı ya çok seversiniz ya da nefret edersiniz … 
Zaten kendisi gomonistin teki :) kominist partiye bile üyeymiş sahi diyorum bak

Namaste çek kürekleri kayıkçı !





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder