16 Aralık 2019 Pazartesi

Biri, Hiçbiri, Binlercesi - LUIGI PIRANDELLO


Herşey karısının Vitangeloya “sanki burnunun yamukluğuna bakıyorsun gibi geldi bana” demesiyle başladı ve bunu bir kitabı dolduracak düşünceler silsilesi takip eder ...

Ansızın hatırlatılacak bu detay o andan itibaren hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını göstermiştir. Burnundaki olağan eğikliğin yanında kaşlarının, harflerin üzerine bıraktığımız şapka işareti gibi çatıya benzer, yetmezmiş gibi bacaklarından birisinin de hafifçe parantez olduğunu öğrenmesi için evlenip bir karısının olmasına elbette gerek yoktu ve zaten bu tarz bir söyleyiş yazarın kaderci mantığa olan mesafesini iyiden iyiye kapatmak demek olacaktı. Ancak işin garip, dahası, olağandışı olan tarafı kendisinde olduğunu zannettiği şeylerin aslında bir başkasının gözünde hiç de zannettiği gibi olmadığını, herkesin gözündeki kendisinin hem yorumlayan nezdinde hem de başkaları nezdindeki kendisinden de ayrıca farklı olduğunu keşfetmesi için yıllarca beklemesi, bir ayna ve bir de karısının olması gerekiyormuş...

Ben kimim...

benim kendimin ne olduğu hakkında bir fikrim olsa da bu ben senin gözünden aynı kişi değil buradanda yola çıkarsak toplumu oluşturan binlerce kişinin hafızasında da farklı farklı benler var; hay Allah yahu uzun lafın kısası kahramanımız Vitangelo varoluşsal konumunu sorgulaya sorgulaya biri olur, hiçbiri olur haliyle birde binlercesi olur ama yine de rahat edemez deliliğin dağlarında yürümeye başlar siz siz olun ünlü filozofun dediği gibi sorgulanmamış hayat boşa geçmiş bir hayattır sözüne kulak asın ama Vitangelo gibi de olmayın yani herşeyin çoğu zarar azı karar ...

Kitap bence gayet lezzetli lakin yine zannımca odaklanma gerektiriyor yani öyle yazın deniz kenarında veya ne bileyim müziğimi açayım kahvemi içeyim arada kitabımı okuyayım tarzı bir kitap değil ama tabi ki okuyucusuna bağlı olarak değişebilir belki bilemem...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder